Part-time çalışma, “işçi ile işveren arasında karşılıklı anlaşma ile oluşan ve normal iş süresinden az olan düzenli çalısma” olarak tanımlanabilir (Ünal, 2005:112).
4857 sayılı iş Kanunu’nun 13. maddesinde göre part-time çalışma; işçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal isçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumudur.
Ülkeler bazında part time çalışma tanımlarına bir göz atalım.
Alman istihdamı Teşvik Yasasına göre part-time çalışma; “haftalık çalışma süresi işletmenin tam gün çalışan işçilerinin haftalık çalışma sürelerinden daha kısa olan çalışma süresidir” (Seyyar, 1998:51).
ABD’de part-time çalışma; “haftada 16 ile 32 saat arasında düzenli olarak çalışma”, şeklinde tanımlanmaktadır.
1981 tarihli Fransız Kanunu’nda part-time çalışma; “aylık veya haftalık yasal çalışma saatlerinin en az beşte birinden daha az olan veya işyeri / işkolu düzeyinde yapılan toplu sözleşmelerle çalışma sürelerinin belirlendiği çalışma şekli” olarak yer almaktadır.
.
İngiltere’de part-time çalışma; “ yemek araları ve fazla mesai saatleri hariç haftada 30 saat veya daha az olan çalışma ”, olarak tanımlanmaktadır (Yavuz, 1995:38).
İspanya’ da part-time çalışma; “standart çalışma saatlerinin üçte ikisinden az veya bir yıl, bir ay, bir hafta içinde belirlenen günlerde yapılan çalışmadır.” (Sen, 2000:45).
İsviçre Borçlar Kanunu’nda 1971 yılında yapılan değişikliğin 319. maddesinde parttime çalışma ile ilgili şu hükme yer verilmiştir: “işçinin işverenin hizmetinde, muntazaman belirli saatlerle, yarım gün veya belirli saatlerle iş görmeyi taahhüt ettiği kısmi süreli hizmet sözleşmesi hizmet akdi olarak geçerlidir” (Eyrenci, 1989:21).
İtalya’ da 863 sayılı yasada part-time çalışma; “toplu sözleşmelerle tam gün çalışanlar için belirlenmiş çalışma saatlerinden daha az olan veya bir yıl, bir ay ya da bir hafta içinde belirlenen günlerde yapılan çalışma” olarak tanımlanmıştır (Yavuz, 1995:38).
Part-time çalısma ile ilgili olarak AB’de atılan en önemli adım, 6 Haziran 1997 tarihinde Avrupa Birligi düzeyinde sosyal tarafları temsil gücüne sahip olan isçi ve isveren kuruluslarının, aralarındaki diyalog ve isbirligi yoluyla üzerinde anlasmaya vardıkları “Kısmi Çalısma Çerçeve Anlasması” ile 18 Mart 1999 tarihinde imzalanan “Belirli Süreli Çalısma Çerçeve Anlasmasıdır”. Bu anlasmaların ardından olusturulan “Sosyal Politika Gündemi” de AB’nin 2005 yılına kadar çalısma hayatı alnında baglı kalacagı ilkeleri ve gerçeklestirecegi faaliyetleri ortaya koymaktadır (Tarcan, 2000:31).
Avrupa Birliği part-time çalışmayı; “isçi ve işveren tarafının kendi aralarında anlaşarak kabul ettikleri, normal çalışma sürelerinden az olan ve düzenli olarak yapılan çalışma” olarak tanımlamaktadır. (Yavuz, 1995:38).
Günlük çalışma süresinden daha kısa çalışmayı ifade eden part-time çalışma Avrupa’da oldukça yaygındır. Avrupa Birliği ülkelerinde çalışanların yaklaşık yedide birinin part-time çalıştığı, part-time istihdamın son on yılda büyük bir gelişme gösterdiği saptanmıştır(Çakır, 2001).
2003 yılında yapılan bir araştırmaya göre Hollanda’da çalışan kesimin %33’ü, İngiltere’de %23’ü, İzlanda’da %20.4’ü, Almanya’da %17.6’sı, Danimarka’da %14.5’i, Fransa’da %13.8’i, Romanya’da %12.5’i, İtalya’da %12.2’si, Polonya’da %11.6’sı, Türkiye’de %8’i part-time çalışmaktadır. Bu oran da gösteriyor ki, Türkiye’de part-time çalışma oranı Avrupa ülkelerinin gerisindedir.
Yapılan çalışmalar sonucunda bu oranın artacağı gözlemlenmektedir. Torba yasasıyla birlikte part-time çalışma, evden çalışma, çağrı üzerine çalışma çalışanlar için yasal haklara bağlanmıştır.
Part-time çalışma ile ilgili birçok ülkede farklı tanımlamalar yapılmasına rağmen; bu tanımları genel olarak kapsayan, en çok kabul gören tanım Uluslararası Çalışma Örgütü ( ILO ) tarafından yapılan tanımdır.
ILO, 1994 yılında kabul edilen 175 Sayılı Kısmi Süreli Çalısma Sözlesmesinde parttime çalışmayı; “normal çalışma sürelerinden az, sürekli ve düzenli olan ve gönüllü olarak yapılan çalışma” olarak tanımlamaktadır.
ILO’nun tanımındaki bu üç unsur söyle sıralanabilir:
- Haftalık çalışma süresinin normal çalışma süresinden önemli ölçüde az olması,
- Bu çalışmanın sürekli ve düzenli olması
- Part-time çalışmanın gönüllü olarak, yani çalışan kimsenin kendi istek ve tercihi ile yapılmasıdır.
175 sayılı ILO sözleşmesi part-time çalışan terimini; normal çalışma süreleri mukayese edilebilir, tam zamanlı çalışanlardan daha az çalışan olarak ifade etmektedir.