İş Hayatındaki Yazılı Olmayan Kurallar

İş hayatının pek çok yazılı olmayan ancak uzun zamandır süregelen bazı kuralı vardır. Bu kurallar resmi değildir, her zaman geçerli de olmayabilir ancak çoğunlukla belli bir süre çalışma deneyimi kazandıktan sonra herkes tarafından öğrenilir ve uygulanır. Okulunu yeni bitirmiş veya okurken staj yapacak olan gençlere aileler veya büyükler mutlaka bazı önerilerde bulunurlar. Bu öneriler genellikle yazılı olmayan iş kuralları üzerinedir. İş yapış sistemi, ortamı eskiye göre çok değişmiş olsa ve önerilen bazı şeyler artık geçerliliğini yitirmiş olabilse de bazı kurallar hiç değişmez.

Yeni nesil çalışma hayatına uygun yazılı olmayan kuralları derledik. Bunlara kural denmesinin sebebi mecburi veya genel geçer olmamaları anca bu şekilde davranıldığı taktirde çok daha huzurlu, rahat ve en önemlisi saygılı bir çalışma ortamı yaratılacak olmasıdır. Haydi gelin birlikte bu kuralların neler olduğuna bakalım.

İş Yerinde Konuştuklarınıza ve Ses Tonunuza Dikkat Edin

Bu aslında yeni girilen ve toplu olarak bulunulan her ortam için geçerlidir. İş ortamının hayatınızdaki yerinin biraz daha ciddi ve farklı olması gerekir. Bu sebeple iş yerinde bulunduğunuz süre içerisinde konuşmalarınızı günlük hayatınızda olduğu kadar rahat yapmayın.

Özel hayatınıza dair detaylara mesai saatleri içerisinde girmeyin. Sevdiğiniz iş arkadaşlarınızla özel hayat sohbetlerinizi iş yeri dışarısında yapın ki başkaları da duymak, dinlemek durumunda kalmasın. Aynı zamanda iş yeri içerisinden veya dışarısından olabilecek başkalarının dedikodularını da yine buna maruz kalmak istemeyebilecek insanların yanında yapmayın.

Konuşmalarınızı rahat yapmayın demek iş ortamında kendinizi gerin ve stresli bir şekilde çalışın demek asla değildir. Eğlenmeyin veya kimseyle samimi olmayın demek de değildir. Öncelikle bu ayrımı çok iyi yapmak gerekir. Ancak aynı zamanda bulunduğunuz yerin bir iş yeri olduğunu, öncelikli amacının bir şey üretmek ve ekonomik çıkar sağlamak olduğunu unutmayın ve işinizi ciddiye aldığınızı herkese gösterin.

Gündelik hayatınızda alışkanlıktan ötürü ya da farklı sebeplerden yüksek bir ses tonuyla konuşuyor olabilirsiniz. Ancak ses tonunuza, başkalarını rahatsız etmemeye iş yerinde özellikle dikkat etmeye çalışın ki iş ortamında huzursuzluk olmasın.

Giyiminize Özen Gösterin

Giyiminize özen göstermek artık büyüklerimizin zamanında olduğu gibi bir anlam taşımıyor. Yani takım elbiseler, kumaş pantolonlar, kalem etekler günümüzde çok az yerde geçerliliğini korumakta. Eğer beyaz yakalı olarak çalışıyorsanız bazı nadir yerler dışında kıyafet konusu oldukça rahat. Devlet dairelerinde serbest olmasa da eskisi kadar katı ve sıkı değil.

Giyime özen göstermek her gün süslenmek, hep en güzel veya pahalı kıyafetleri giymek demek de değil. Yalnızca birlikte çalıştığınız kişilere bir saygınızın olduğunu gösterecek şekilde giyinin. Bu spor bir şeyler giymeyin demek değil ama örneğin spor salonunda ya da evde giydiğiniz bir eşofmanla işe gitmeyin. Bu yasak olmayabilir ancak sizi işe gelmek istemeden gelmişsiniz gibi gösterecek şeylerden kaçının. Bu hem sizin hem de iş yerindeki diğer çalışanların motivasyonlarını düşürebilir.

Kendinize özendiğinizde gününüzün daha neşeli ve güzel geçeceğini göreceksiniz. Erkeklere her sabah saçınızı jöleleyin veya fön çekin, kadınlara her gün makyaj yapın gibi bir şey söylemiyoruz ancak kendinizi güzel hissettiğiniz halinizle, evdeki halinizden farklı bir halinizle işe gidin.

İş Hayatında Yazılı Olmayan Kurallar
İş Hayatında Yazılı Olmayan Kurallar

İşe Geç Kalmayın

Artık yeni iş düzeninde iş saatleri eskisi kadar katı değil. Esnek çalışma saatleri mevcut. Örneğin; sabah erken kalkıp gününü erken bitirmek isteyen ya da iş yerine yakın oturan kişiler biraz daha erken işe başlayıp daha erken çıkabiliyorken, uykuyu seven ya da uzakta oturan kişiler daha geç başlayıp daha geç saate kadar çalışmaktan hoşlanabilir. Yeni nesil şirketler, start-up’lar buna benzer esnek çalışma saatlerine uygun çalışıyorlar.

Ancak şunu hatırlatmakta fayda var ki, esnek çalışma saatleri demek belirlenen saatler içerisinde gelip gitmek demek. Yani daha geç gelip daha erken çıkarsanız size tanınan bu hakkı suiistimal etmiş olursunuz. Bu sebeple işe girip çıktığınız saatlere özen göstermeye çalışın. Burada 5-10 dakikalık elde olmayan sebeplerden ötürü gecikmekten bahsetmiyoruz. Ama eğer her gün 5-10 dakika gecikecek şekilde evden çıkıyorsanız buna da bir çözüm bulmanız gerekir.

İşe geliş gidiş saatleri kimi yöneticiler için problem olabilirken bazı yöneticiler de saati önemsemez ve işi yapmanıza bakar. Ancak olması gereken saatlerde işe gelip gitmek; yöneticiniz önemsese de önemsemese de işinize, yöneticilerinize ve iş arkadaşlarınıza duyduğunuz saygının bir parçasıdır.

Kendinize Güvenin ama Çok Da Güvenmeyin

Garip bir başlık olduğunun farkındayız ancak yapmanız gereken tam olarak bu: Kendinize güvenin ama bunu abartılı bir şekilde yapmayın ve dillendirmeyin. Bu ne demek? Kendinize güvenmeniz size verilen bir işin arkasından düşünmemeleri, yapabileceğinize inanmaları ve size güvenmeleri için önemli. Önce siz kendinize inanırsanız başkalarının da güvenip inanmasını sağlarsınız. Ancak bazen aşırı güven itici olabiliyor. Özellikle egoistliğe ve ukalalığa dönüştüğünde diğer kişiler için hiç sağlıklı bir çalışma ortamı olmuyor. Yani mesela “bu işi en iyi ben yaparım”, “ben bu işi gözüm kapalı yaparım” gibi yaklaşımlardan uzak durun. O işi yapacağınıza inanın ve yapmaya odaklanın. Bu güveni yöneticinize veya işi size yönelten kişiye de verin. Ve elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışın.

Bilmiyorum Demeyin, Öğrenin

Bilmediğiniz her şeyi öğrenmek özellikle start-up gibi yeni nesil çalışma yerlerinde oldukça mühim olan ve aranan bir ruhtur. Ancak bu genel olarak sevilen bir yöntemdir çünkü hem sizin kendinizi geliştirmenizi sağlar hem de ekibinizin ve yöneticilerinizin işini kolaylaştırmış olursunuz.

Bir şeyleri bilmiyor olmanız çok normal, her şeyi bilemezsiniz. Ancak eğer öğrenmenizin işinize yarayacağı veya önemli bir sorunu halledeceği bir durum varsa o şeyi öğrenebilirsiniz. Bu yüzden sizden bir şey istenildiğinde o şeyi yapmanın yolunu veya kullanmanız gereken bir programı bilmiyorsanız bile “ben bunu yapamam çünkü bilmiyorum” gibi bir yaklaşımla gitmeyin. O işi yapamayacak veya gerekli sürede öğrenemeyecek de olabilirsiniz. Fakat öğrenmeye açık olduğunuzu, sorunu çözmek için yapabileceğiniz her şeyi yapmaya hazır olduğunuzu mutlaka gösterin. Bu hem yöneticilerinizin sizin hakkındaki görüşü için önemli hem de sizin kendiniz için…

Başkalarının İşini Yapmayın

Birilerine yardım etmek insana iyi hissettirir. Üstelik sizin de ihtiyacınız olduğunda başkalarının yardım etmesinin yolunu açar. Ancak bu yardımlar bazen suiistimal edilebilir. Başkalarına yardım amaçlı bir şeyler gösterirken, öğretirken ya da tek seferliğine bir bakasının işini yaparken kendi işinizi aksatabilirsiniz. Bu durum oldukça tehlikelidir. Gerçekten ortada önemli bir durum varsa ve tek seferlik olduğuna eminseniz sorun yok. Ancak siz bir kez bu yardımseverliği gösterdikten sonra bunun aynı kişi veya farklı kişilerden
devamı isteniyorsa bir noktada dur demeyi öğrenmelisiniz.

Başkalarının işlerini yapıp yapmadığınızı anlamak için görev tanımlarınızdan iyice emin olun. Kendinize iş anlamında sınırlar çizin ve yeri geldiğinde “üzgünüm ama benim şu an yetiştirmem gereken farklı bir iş var ve bu benim işim değil” diyebilin.

Haklarınızı Aramaktan Çekinmeyin

Yöneticilerle, patronla para hakkında konuşmaktan, vadedilen bir şeyi sormaktan çekiniyor olabilirsiniz. Çekinmeyin! Örneğin maaşınız yatmadıysa bunun neden olduğunu ve ne zaman yatacağını rahatlıkla sorabilirsiniz. Bu sizin en doğal hakkınız…

Eğer patronunuz veya yöneticiniz size belli bir prim verileceğini söylediyse veya vermediyse, yemek kartınız yatması gereken tarihte yatmadıysa bunların hepsi hakkında sorularınızı sorabilirsiniz. Hakkınızı isteyebilirsiniz. Bu ayıp veya çirkeflik değildir. Bunlar sizin gösterdiğiniz emeğin karşılığıdır ve sormak, peşine düşmek sizin en doğal hakkınızdır.

Olumsuzlukları Dillendirmeyin

İş yerinde birileri hakkında dedikodu etmeyin demek pek gerçekçi ve inandırıcı gelmiyor farkındayız. Ancak bunu kendi iyiliğiniz için çok sık yapmamaya çalışın. Eğer birileriyle konuşurken hep aynı kişiler, işin işleyişinin bozulma şekli vs gibi iş yerindeki olaylar veya insanlar hakkında olumsuzluklardan bahsediyorsanız bu sizin motivasyonunuzu düşürecektir.

Bir olumsuzluğu sürekli dile getirir ve onun hakkında konuşursanız bu o olumsuzluğa dikkatinizi artırır. Bir süre sonra onun dışında bir şeye odaklanamaz ve onun haricinde bir şey konuşamaz hale gelirsiniz. Bu sebeple olumsuzlukların üzerine fazla düşünmeyin ve başkalarıyla da mümkün olduğunca az konuşmaya çalışın. Eğer şikayetçi olduğunuz ve net bir şekilde değişmesini istediğiniz bir şey varsa bunu yöneticinizle konuşun. Doğrudan konuya bir çözüm bulmaya çalışın, olayı veya konuyu dallandırıp budaklandırmayın.

Açık ve Şeffaf Olun

Yeni çalışma modelleri genel olarak açıklığa ve şeffaflığa odaklanır. Bu geri bildirim almak ve vermekte yapıcı olmak anlamına gelir. Eğer rahatsız olduğunuz şeyler varsa bunları konuşmaktan çekinmeyin. Bunları konuşmak sizin daha çabuk çözüm bulmanızı sağlayacaktır. Konuşmadığınız taktirde çözüm bulmanız ise mümkün değildir.

Eğer yöneticinizle bir probleminiz varsa bunu doğrudan onunla konuşun. Eğer bir iş arkadaşınızla probleminiz varsa bunu da önce doğrudan onunla konuşun. Öncelikli olarak elinizden gelen her zaman problemin kaynağı ile iletişime geçmektir. Bu eğer problem çözülmezse sonradan atacağınız adımları da legalleştirir ve haklı çıkarır. Örneğin yöneticinizle bir veya iki kez rahatsız olduğunuz konuları konuştuysanız ancak karşıdan size yapıcı herhangi bir şey gelmediyse hatta aksine size daha da çok bilendiyse artık bir üst yöneticiye olayı yansıtmamak için hiçbir sebebiniz yok. Bu problemin demek ki daha farklı şekilde çözülmesi gerekecek.

Bir iş arkadaşınızla da aynı şekilde önce problemi konuşun, çözüm arayın. Karşı taraftan yapıcı bir çözüm gelirse ne ala. Ancak gelmeyebilir de… Böyle bir durumda ya sizin yöneticinize ya da karşı tarafın yöneticisine olayı yansıtabilir ve daha sistematik ve resmi bir çözüm yolu arayabilirsiniz.