Gençken çalış, hayata çabuk alış!

Atak Müzakere Akademisi

ONLAR HEP ORADAYDI, SADECE SEN YOKTUN! 

Susuzluktan kırılan o insanların hikayesini biliyor musun?  Onlar çocukları kadar şanslı değildi. Altında sular akan toprakların üzerinde susuzluktan yokluk içinde kırılıp gittiler. Peki eksik olan neydi?

Zirveye çıkabilecek gücü olduğu halde kepenk indiren firmaların eksikleri neyse oydu. Binlerce insanın hayatını değiştirebilecek gücü varken, çaresizlik içinde perişan olan insanların eksikliği ile aynıydı, eksik olan. Eksik olan bir insandı. Eksik olan bir bilgiydi. Bir başlangıç, bir cesaret, bir basiretti eksik olan. Bunu fark ettiğimiz gün her şey değişti. 

Kendileri çaresiz olan liderlerin yürüdüğü yolu, çözüm üretmeyen sistemleri ve yönü aşağı giden her şeyi bırakarak boş bir masaya oturdum. 

Haber spikeri, monoton bir sesle  yazmaya başlarken söylediğim haberi okuyordu. Susuzluktan kırılan klasik Afrika haberini yani. 

Benim zihnim ise, aynı şekilde müzakeresizlikten merdiven altı bir atölye gibi çalışan holdingleri, lider bulamadıkları için bulduğunun peşine düşen binlerce insanı ekliyordu bu hikayeye. 

Liderliğin bir ünvan değil, büyük bir sorumluluk olduğunu bilen biri olarak, liderlerin liderliğini o boş masama koydum. 

Müzakere kelimesinin etrafına iliştirilmiş her şeyi temizledim. İnsanı doğru müzakereye değil, sefalete sürükleyen müzakere tavsiyelerini ayıkladım ve zihnim duruldu. İnsanlar çare bulan müzakere liderlerini neden yetiştiremiyordu. Yetiştirebildikleri ise neden bir süre sonra sadece emir veren ruhsuz bir komutana dönüşüyordu. 

Kimsenin yapamayacağı kadar zor taktiklere tanık oldum. Hiçbir işe yaramayan ama yıllarca uygulanan stratejiler ve en önemlisi günümüz insanını tanımayan bom boş nasihatleri tek tek tespit ettim. Müzakerenin bir sistem halinde yürüdüğünü keşfettiğim an ise, boş masama bir tomar kağıt koyup, onu bir kitap haline getirinceye kadar çalıştım. 

Müzakereciler nasıl tek başlarına yola çıkıyorlarsa ben de çarelerin çaresi olacak müzakerecilerin yetişebilmesi için yola çıktım. Koçluk yaptığımız, ya da eğitim verdiğimiz liderlerin arkasındaki kalabalıkları gördükçe, verdiğimiz emeklerin boşa gitmediğini gördük. Onur duyduk. Afrikadaki insanlara, " kazın şurayı, orada su var, çocuklarımız ölmesin " diyecek birini bulamadığı bu Dünyada, müzakereciler yetiştirmenin ne kadar büyük bir sorumluluk olduğunu hissettik. 

Ardından , merdiven altı gibi çalışan kurumların liderlerine, çaresiz toplulukları kurtaracak olan kanaat liderlerine anlattığım şeyleri, herkese anlatmaya başladım. Şuan size anlattığım gibi. 

Bu sorumlulukları alırken aynı anda İstanbul Üniversitesi İşletme fakültesinden başlayıp, doktoraya giden yolculuğu devam ettirdim. Dünya genelinde bütün acı haberlerin müzakereci kelimesi ile biteceğine o günlerde karar verdim. Bu konularda duyduğum her sözü, her kitabı, ulaşabildiğim her lideri dikkate aldım. Ve bugünkü Müzakere sistemlerini ortaya çıkardık. Afrika suyunun, insanımız ise çarelerinin farkına varsın diye müzakere sistemlerini öğretmeye devam ediyoruz. 

Sevgilerimle

Dr. Onur Buzağıcıoğlu





Atak Müzakere Akademisi
Şehir
İstanbul(Avrupa)
Toplam ilan Sayısı
0