Neden Üniversite Okuyoruz?

Okul Hayatından Hayat Okuluna geçiş, bizim hayatımızdaki en önemli dönemeçlerden birisi. Bu dönemece hazırlanmak için neler yapacağımıza sonra değineceğiz. O konuya gelmeden önce ise neden (üniversite) okuduğumuzu bilmemiz gerekiyor. Evet, “Neden (Üniversite) Okuyoruz?”

Çocukluğumuzda canlandırdığımız, hayalini kurduğumuz hangi meslek için okuyoruz? Doktor, mühendis, öğretmen veya polis ya da hırsız… İşsiz kalmamak için mi okuyoruz? Zengin olmak için mi? Ailemiz istediği için mi?

Neden (üniversite) Okuyoruz?

Bugün size bir hikâye anlatacağım. Yaşanmış bir hikâye. Benim neden (üniversite) okuduğumla ilgili. Üniversiteye girişim, hangi bölümde okuduğum tamamen tesadüf gibiydi. Sevdiğim birkaç insanın yönlerdimesiyle yabancı dil bölümüne geçiş yaptım lise birinci sınıfın sonunda. İngilizce öğretmeni olursun dediler. İş garanti dediler. Harika değil mi?

Ama o seçimi yaptığımda ne İngilizcem çok iyiydi. (5 üzerinden 2) Ne de ingilizeceyi çok seviyordum (hiç sevmiyordum). Ama dil bölümüne geçiş yapmıştım ve dilden hazırlanacaktım. Ta ki üniversite sınavına 3 ay kala. Baktım ki istemediğim bir hayatı yaşayamam. İngilizce öğretmeni olamam. O zaman dil bölümünden çıkış yapıpta başka bölüme girmem çok zordu. Çünkü katsayınız düştüğü için bir bölüme girmeniz çok zordu. Ama sonra öğrendim ki dil bölümü çıkışlı olup uluslararası ilişkiler, turizm gibi bölümlere eşit ağırlık puanı ile girebiliyorsunuz. Ben de dedim ki uluslararası ilişkiler güzel bölüme benziyor. Burada okuyayım. Ve Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünü kazandım ve orada okumaya başladım.

Bu benim lisede yanlış bölüme giriş hikâyem. Üniversiteye gittiğimde gördüm ki bütün arkadaşlarımın buna benzer hikâyeleri vardı. Tahminimce birçoğumuzun buna benzer hikâyeleri var.

Neden Üniversite Okuyoruz?
Neden Üniversite Okuyoruz?

Ve üniversite hayatı… Birinci sınıftayken şu soru hep aklımdaydı. “Üniversite sınavına girip tekrar mı üniversiteye başlamalıyım?” Çünkü istediğim bölümde okumuyordum. Hatta okuduğum bölüme tesadüfen gelmiştim. Okul güzeldi, dersler güzeldi hepsi bu. Ama meslek olarak yapacak kadar değil,  bütün hayatımı verecek kadar değil. O zaman ikinci bir soru gündeme geldi. “Ne yapmalıydım?” Bu soruda uzun bir süre cevap aradım. Ama üniversiteye tekrar başlamadım. Karar uluslarası ilişkileri bitirmek oldu. Hobi olarak. Evet hobi olarak. Bu kararı verince omzumdan sanki büyük bir yük inmişti. Ve çok rahatlamıştım. Ama bu cevap üçüncü sınıfta en zor sorunun gelmesini engelleyemedi sadece geciktirebildi. Üçüncü sınıfa geldiğim zaman irkilmeye başlamıştım. Okul bitiyordu ve bitiş çizgisine çok az kalmıştı. Ve kendime şu soruları sormaya başlamıştım. “Okul bittikten sonra ne olacaktı? Ne yapacaktım? Ben neden (üniversite) okuyorum?” Günlerce düşündüm. Ama kendimi tatmin edecek bir cevap bulamadım. Artık üçüncü sınıftaydım. “Neden üniversite okuyordum? Üniversiteyi bitirince ne yapacaktım?” Öğretmenliği bitiren bir arkadaşım bu soruyu benim gibi düşünmüyordu. Çünkü öğretmenlik okuyordu ve öğretmen olacaktı. Rotası belliydi. Tıp okuyan arkadaşım düşünmüyordu. Belliydi tusa girip uzman olacaktı. Rotası belliydi. Ama ben uluslararası ilişkiler okuyordum ve hobi olarak. “Ne gideceğim liman belliydi ne de rotam. Okul bitince ne yapacaktım?” İşte bu soruyu çok düşündüm. Okula giderken, okuldan gelirken, otobüste, yolda…. Uzun bir süre düşündüm. Ve karar almam gereken alanı daraltabileceğimi farkettim. Okuduğum bölüm gereği KPSS sınavlarına girip bir memuriyete girme şansım vardı. Müfettiş, kaymakam hatta ilerde vali bile. Ya da herhangi bir devlet dairesinde memuriyet. Ama bu yol bana hiç cazip gelmedi. Ve onun için ilk seçeneğim kamu-özel ayrımında kamunun üzerini çizmek oldu. Kamuda çalışmayacaktım. Bu bile beni çok rahatlatmıştı. Artık karar vermiştim ve iş hayatına atılacaktım. Ama iş hayatı o kadar genişti ki. O kadar farklı sektör. “Nereden başlayacaktım, ne yapacaktım ve en önemlisi nasıl hazırlamalıydım kendimi?…” Evet, neden (üniversite) okuduğumuzun cevabı bizim “okul hayatından hayat okuluna” nasıl hazırlanmamız gerektiği hakkında önemli ipuçları veriyor ve rotamızı çizmemizi kolaylaştırıyor. Ama bu soruları öncelikle kendimize sormamız ve cevaplamamız gerek…Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle…

Engin Karaman
Ayyıldız Danışmanlık Eğitmeni